“Temel haklardan yerleşme ve seyahat özgürlüğünün kısıtlanması halinde ortaya çıkacak olumsuz durumlara örnek gösterir. “

“Temel haklardan yerleşme ve seyahat özgürlüğünün kısıtlanması halinde ortaya çıkacak olumsuz durumlara örnek gösterir. “

                Bu kazanımı okurken aklımdan son 3,5 yıl tüm hızıyla geçti.

 2019 yılının Mayıs’ında tatile gitmek üzere planlarımızı taaa Ekim’den yapmıştık. Sonra Mart’ta yarasa çorbası seven bir grup Çinlinin, yurtdışı temaslı iş insanları aracılığıyla ülkemize soktukları kovid salgınıyla karşılaştık. O gün bugündür seyahat özgürlüğümüz bi gün yüzü görmedi.

Önce tatilimiz iptal oldu. Sonra işlerimize gidemedik. Sonra evden çıkamadık. Kış geldiğinde kar beklentimi anlatmak için kullandığım bir tabir vardır: O kadar çok kar yağsın ki komşu komşuya geçemesin. Kovid salgınında da öyle oldu. Komşu komşuya  geçemedi.

Ucundan kıyısından kaçıp atlattık kovidi. Ben yeni bir hayat kurdum. Köye yerleştim. Neden ? Çünkü yerleşme temel haklarımdan biri. Seyahat özgürlüğüm sayesinde önce kısa bir seyahat yaptım. Bu planlamayla hiç değilse 2 haftada bir seyahat edebilirdim. Sonra işe başladım. 350 liraya dolan depoyla bir ay işe gidip gelebildim. Derken bu arttı, arttı,arttı! Hafta sonlarına koyduğumuz seyahat planlarını bir bir silerken git gide işe de gidemeyeceğimi fark ettim. Bu kez işten ayrılıp eve yerleştim.

                Eve yerleşince artık boş olduğum için arada bir yerlere kaçabiliriz belki diye geçirdik aklımızdan . O zaman da koyunlar bizi bırakmadı. Biz onlar varken bir yere gidemedik. Gittiğimiz yerden hemen dönmeye gayret ettik.  

Ben kendi hayatımda bunları yaşarken ülkemde defalarca sel baskını oldu. 6 Şubatta korkunç bir deprem oldu. İnsanların yerleşme ,hatta yaşam hakları yerle bir oldu. Burada seyahat hakkı zarar görmedi belki de sadece. İnsanlar ordan oraya sürüklendi.

Sonra yine benzin artışları. Yine yetişmeyen ekonomi. Yine işler. Yine zamansızlık… Olaylar bir kısır döngüye girdi.

İşte bu temel hakların kısıtlanmasında ortaya çıkan olumsuzluklara örnekler. Ergen gençler diretir ya bir şeyde . Tutturur ya “ gidicem işte gidiceem gidiceeem “ diye. Anne baba da yılar da seslenir ya ardından : “ Giiiitt, seni tutan yok giiiitt! “ İşte öyle bir şey. Tutan yok . Ama gidemiyorsun da.