Eğitimin bütünlük ilkesi der ki “Bir öğretim materyali bireyin ruhsal, fiziksel, sosyal , duygusal gelişimini birlikte desteklemeli.” Doğru.

Öğretmenin de bir bütün olarak desteklenmesi gereken bir gün olan Öğretmenler Günü yazımı birden fazla alt başlık altında ruhsal , bedensel, sosyal gelişimi barındırması gerektiği temeline alarak yazacağım; başlayalım.
 

Öğretmenler Günü her gün değil “ Bir Gün” kutlanır.
Diğeri çok ezber, gerçekçiliği olmayan bir sözdür ve bu bakımdan kullanışlığı ve samimiyeti yoktur. Öğretmenlik her gün aynı coşkuyla yapılmaz. Gün gelir yataktan çıkıp gitmek istemezsin. Kimi sınıflara girmek istemezsin. Kimi öğrencilere ulaşamazsın. Ancak en zorlandığın günlerde bile bir planlaman , bir b-c-d planın muhakkak olur derse girerken. En ulaşamadığın öğrenciye hitap etmek için türlü yollar denersin. 
Öğretmenlik, öğretmek için tüm tuşlara bastığın bir meslektir. Tıpkı ayakkabı satan bir esnaf gibi. Tıpkı kesimini beğendirmek isteyen kuaför gibi. Öğretmen de bilgisini satar. Sunumunu satar. Gel gelelim diğerleri somut bir ihtiyaç olarak hemen göze çarparken eğitim soyut bir ihtiyaçtır. Kişi buna ihtiyaç duyduğunun farkında bile olmaz. Kendine yaptığı soyut bu yatırım yıllar sonra kendini gösterir.  Esnaf malını vitrine koyar. Müşteri gelir. Dener beğenir. Parayı verir, ürünü alır. Esnaf mutlu, müşteri mutlu. Birinin parası var, diğerinin ürünü. Sonuçta alışveriş tamamlanmış olur. Alacak verecek kalmaz arada. Eğitimde böyle değildir. Eğitim kişiye hitap etti mi etmedi mi bilinmez. Öğretmen habire basar tuşlara. Koyar bilgilerini vitrine. Denetir durmadan. Alsın diye farklı farklı sunar. Yine de etkisi yıllar sonra ancak gösterir kendini. 
Bu bakımdan öğretmenlerin de manevi tatminlere ihtiyacı vardır. Öğretmenler gününü atlamayın. Kutlayın.

Nasıl Kutlanır?


Buna cevabım yıldan yıla değişti. Bu yıl sanırım çok yoruldum ki kutlama programlarındaki beklentim netleşmiş olarak bekledim ve beklediğim gibi de oldu.:)
Öğretmenlik anlatma sanatı. Konuşabilme yeteneği. Sahneye çıkma becerisi. Öğrenciye ulaşmaya çalışırken kendi potansiyelini de aştığın devamlı bir öğrenme süreci. Öğretmenlik giydiğinle , taktığınla, sürdüğünle göze hitap ettiğin bir duruş. Zaman yönetimi öğretmenlik. Kaliteli oyalama becerisi. Davranış kazandırma metodolojisi. Tüm bunları düşününce öğretmen bir fabrika işçisi gibi gün içinde durmaksızın çalışıyor. Eve materyal götürüyor. Okuldan çıktıktan sonra da ölçülü yaşamına dikkat ediyor. Ve tüm bunların sonunda ne prim, ne mesai ücreti, ne yıpranma payı alıyor. O nedenle kutlayın öğretmenler gününü. Her gün talan olsa da o bir gün gönlünü almaya yeter öğretmenin. Her gün değil 1 gün; atlamayın. Kutlayın.

Öğretmenler Günü Nasıl Kutlanıyor?
Biz ders planlamasını şöyle yaparız. Anlatılacak şey belki de 5 dakikalık bir içeriktir. Ancak bunun kalıcı olması için türlü şeylerle besleriz. Dikkatini çekmemiz gerekir başta. Dikkat çeksin ki merak etsin. Evet evet, tıpkı vitrine konan ürün gibi. Sonra hedeften haberdar ederiz. Bu bilgi ne işine yarayacak bilmeli öğrenci. Bunu somut hale nasıl getiririz, bakarız. Yaşamdan kesitler sunar destekleriz. Biraz keyifli olsun diye müzikle destekleriz zaman zaman. Ödülle pekiştiririz. Bazen ödülden uzaklaştırırız öğrenciyi. Ki onun da damarına bassın ve ödüle ulaşma isteği duysun. Dersin sonunda şöyle bir değerlendirme yaparız kendimiz ve öğrencilerle ki bu öğrenme süreci verimli olmuş mu!
Şimdi öğretmenler günümün değerlendirmesini yapacağım.
Minik öğrencilerim sarılarak kutladı. Anneleri pastalar yaptırdı. Hediyeler düşündü aldı. Bazıları çiçekler getirdi. Tüm öğrencilerimle fotoğraflar çektirdim. Kurumum yemek organizasyonu yaptı. Her birimize hediyeler sundu. Telefonlarım çaldı, mesajlarım geldi. 
Birçok farklı çalışma yapıldı. Tıpkı bizim öğrencilere sunduğumuz bilgi demetleri gibi. 
Kalıcı bir gün oldu bende de.

Bu kaygıları çalışanına değer veren birçok kurum, çocuğunu önemseyen birçok veli özen gösteriyor. Özellikle anaokulu ve ilkokul sürecinde. Birçok sınıf annesinden duyuyoruz bunu. Çok takdir ediyorum bu çabayı da.
Öğretmenler günü yaklaşınca veli grupları bir şenleniyor ve ortaya bazen kaosa sebep olacak konuşmalar çıkıyor ki o da hediye sorunsalı. Ne hediye alalım öğretmene?
Bu konu derin. Öyle ayaküstü konuşulacak bir konu değil. Başlık atıp bırakalım sonraki derste konuşuruz.:)

Öğretmen, öğrenci, veli, kurum sahibi, okul müdürü , sınıf annesi, okul aile birliği olarak toptan düşünüp bir değerlendirilmeli. Bugünü güzelce kutlayabildik mi?