Geçtiğimiz hafta Go’nun çiftliğinde şenlik vardı.

Geçtiğimiz hafta Go’nun çiftliğinde şenlik vardı.
5,12,44,66,77 Numaralı Koyunlar doğurdu. Yazıyı yazarken saya kamerasından 16 numaranın da doğurduğunu gördük. Yayınlanana kadar birkaç koyun daha doğurur. Sayanın içi bayram yeri gibi!
                Geçtiğimiz hafta doğumhaneler hazırlandı. Evet doğumhaneler! Doğum yapan koyunu kuzusuyla birlikte ayrı bölüme almak gerekiyor ; Anne ve yavruları birlikte vakit geçirsin, birbirlerine odaklansın , diğer koyunlar yavruları ezmesin gibi sebeplerle. Doğumhaneleri hazırladı Go, hatta tam bitmemişti bile, hoopp 77 doğurdu. Doğumhanenin bir bölümü hızlıca toparlandı, suyu, otu kondu önüne, yavrusuyla kendisine bir yuva açtık.
Ertesi gün ,sabah, 12 Numara kuzulamış ,yavruyu yalıyor. On iki numara kıdemli hayvanlarımızdan. Buranın ilklerinden. Geldiğinden beri yattığı yer var. Daha sonra sayayı öne doğru büyütünce bazen eski yerinde bazen yeni yapılan yerde yatıyordu. Artık hangi taraf açıksa! Yağmurlar başlamadan önce kapalı alanların kapısını kapalı tutuyoruz ki bahçede yatsınlar. On iki numara eski yattığı sayanın önünde doğurmuş.Yavruyu almaya gidince Go fark etti ki içeri girmek istemiş , kapısı kapalı olunca zorlamış. Sonra sancıları artmış olacak ki kapının önüne doğurmuş. N’apsın hayvan bizim uyanmamızı mı beklesin?
Biz hazırlanıp çıkana kadar on iki , ikinci yavruyu doğurdu yine kapının önüne. Çok az beyazı olan simsiyah bir kuzu. Onu görünce ben bir heyecanlandım. Bir heyecanlandım! Sesleniyorum Gökhan’a “ Gökhaaaaannn , bak bak siyah kuzu!” Oda görecek ama olsun benim seslenmem gerek. Coşkunun gösterilmesi gerek. Gökhan doğumhanede on ikinin yerini hazırladı. Aldı iki yavruyu da iki eline. Anneye koklatarak yavruların peşinden gelmesini sağladı. İçeriye götürdü. Önce doğum yapan koyunu ve kuzusunu yerleştirdi. On ikiyi yerleştirdi. Hooopp! On iki üçüncüyü doğurdu. Abisinin beyazını, ablasının siyahını almış benek benek alacalı bir kız daha geldi. Hadi ben de yine bir coşku! On iki zaten kocaman bir hayvan. Üç de bebesi! Sığamadılar evlerine. Hemen onlar için Toki’ye başvurduk.
Baktık Toki işi uzun sürer. İlk doğum yapan 77’yi evinden çıkardık. “Kızım doğum yaptı,evi boşaltın “ dedik. “E ben de doğurdum.” Dedi 77. “Sen o kadar çok doğurmadın.” Dedik. “Evi Boşalt!” Çıkardık onu evden. On ikiyi biraz rahatlattık. İkiz doğumlarda yavrular küçük olur. Üçüzlerde daha küçük. Bizim üçüzler boy boy. En son doğan en minik olan. Onun anne memesini bulması zor oldu. Küçükle biraz uğraştık. Sonra o da buldu . Her şey yolunda.
Biz sırada 5 numara var derken ertesi gün 66 doğurdu. Şimdi artık 5 var, dedik yine. Sonraki gün 44 doğurdu.Bugün yarın 1 numara doğurur diye bekledik. Onu diğerlerinden ayrı bir yere aldık rahat etsin diye. Bu sabah 16 numara doğurdu. Hangisini beklediysek diğeri doğurdu. Ya tarihler yanlış not edilmiş, ya da excell yanlış hesaplamış. O pek ihtimal dahilinde değil de. Muhtemelen biz hatalı giriş yaptık.
                Şimdi bir sürpriz olmazsa , sırada 1 var. Bir numara en kıdemlileri. Ben tanıdığımdan beri hiç boş geçmedi. Benden öncesi de var bir de. Anaç bir hayvan üstelik. Ben onu görmüş geçirmiş , gençlerin heyecanlarını sessizce izleyen , kendi dünyasında bir teyze gibi görüyorum. Otlamaya çıkınca ya geriden ya önden ; ama mutlaka tek başına,sürüye dahil olmadan otlardı. Kimsenin görmediği otları bulup koparıp yerdi. “ Gençler bunları bilmez, bu otlar bana çocuıkluğumu, kendi köyümü hatırlatıyor.”  dediğini zannediyordum. Şimdi biraz yaşlandı. Tam da EYT de çıkmışken, bu doğumdan sonra onu da emekli ederiz hayırlısıyla.
Çiftlikte bu hafta bunlar yaşandı.
SAYADA BİR ŞENLİK HAVASI.
Siz bir de bu kuzuları hava açınca bahçede koşarken görün.